Uzun zaman oldu köşeme karalayamayı.. Yeni iş, uzun çalışma saatleri filan darken epey de uzaklaşmışız istemeden de olsa. İttirile dürttürüle sorumluluklarımızı hatırlayıp yeni bir yazı çiziktirmek üzere oturduk klavye başına.. Hadi bakalım hayırlısı..
Aslında bir önceki teknik yazıya devam edecek idim. Ama fark ettimki grafiksiz çizimsiz pek de annaşılır şeyler yazamayacağım. Ailenizin daimi grafik tasarımcısı Emre Yusufi kardeşimle de görüşemedik bu aralar.. Bir ara kısmet olursa o yazının devamı gelecek.
..
Lane uzerinde yer sadakati sergileyen sevgili arkadaşlara hayranlığımı gizleyemediğimi belirterek başlayalım. Her zaman hayretimi celbetmiştir. Her salonda, her yaglama şartında ve hangi topu deldirirse deldirsin sevdiği yerden oynayanlar ilginç ve bir o kadar da anlaşılmaz gelmiştir hep..
Biraz önsöz yapıp konuyu açalım.
Farklı yaglama/saha sartları bowling sporcularını farklı noktadan oynamaya zorlar. Bu zorlama anayasada yazan bir kanun değildir. Yaglamanın dizaynı bakımından belirli bir bölgeden skor çıkma yüzdesi diğer noktalara nazaran çok ama çok fazladır. Sebep budur. Örnek olarak, istisnaları olmakla beraber, genellikle 41-42 feet ve daha uzun yağlanmış şartlarda kırılma noktası 10 ila 15inci çıtalar arasında tutulur. 35-36 feet ve daha kısa şartlarda ise kırılma noktasını 5 ve daha dışarı çıtalara açmak gerekir. Yani bir nevi taaa kanalın dibinden döndürmek lazım gelir. Tabi burada yağlamanın oranı (zorluk derecesi), lane yüzeyi gibi etmenler de var ama dediğim gibi genel anlamda anlatmaya çalışıyorum.
Bazı yağlamalar ise çok açılıdır. Bir çok farklı stratejiye izin verir. Ancak bu manasız ve mantıksız açıları zorlamak anlamına asla gelmemelidir.
Dikkat ederseniz yukarıda kırılma noktasından bahsettim. Bu, topun lane üzerindeki seyahati sırasında cebe doğru dönmeye başladığı noktadır. Yani topu atarken durduğunuz veya oklarda hedeflediğiniz noktada değil. Strateji belirlenirken ilk aşama kırılma noktası belirlemek olmalıdır. Daha sonra tekniğinize, tur sayınıza, hızınıza, rotasyonunuza gore yürüme alanında (approach) duracağınız yere ve hedefleyeceğiniz oka karar verebilirsiniz.
Yağlama, üzerinde oynanıp da bozuldukça aynı kırılma noktası hedeflenerek yer değiştirilir. Duruma gore, kırılma noktası değiştirmek de bir opsiyon olabilir. Ancak ilk tercih kırılma noktasını sabit bırakarak yer, ok değiştirmek olmalıdır. Yer değiştirme sistemleri de genellikle bu prensip üzerinden çalışır.
Yağlama bozuldukça yapılabilecek alternatiflerden birkaçı da ekipman veya teknik değiştirmek veya bunların kombinasyonunu uygulamaktır. Daha az tutunan (daha az yağda oynanabilecek) bir topa geçmek, sürati arttırmak, tur ve rotasyonu düşürmek de alternatifler olabilir.
Her şart altında, lane üzerinde mümkün mertebe en kısa yolu izleyen (dar falsolu), "hızlı", mümkünse az rotasyonlu, "hızlı", bol turlu ve "hızlı" atışlar strike yüzdesi fazla olan atışlardır. Misal olarak yağın göbeğinden bin senelik bir topla, bir de dönsün diye yumuşak yumuşak atıp, top pinlere pandispanya gibi "plop" ederek değip de 10 numara bıraktığında elleri kolları yana açıp ne kadar şansızım demek muhtemelen sadece bizlere has davranışlardır. (Yahu gel sağa, kal arkasında, gönder gitsin, çıldıracağım!!!!)
Bir de nedense bizde 4cü ok hastalığı var. Tur sayısı ve rotasyonu son derece yetersiz oyuncular var ki 4cü okla pek bir haşır neşirdirler. Sanırım oralarda manzara güzel o bakımdan sağa gelmek enteresan gelmiyor..
Sevgili arkadaşlar, farklı yağlamalarda farklı stratejiler olabilir ancak bütün bunlar bir tek mantığa bağlıdır: Yağlamanın topun strike yapması için gerekli giriş açısını verecek, yani dönmesini en zahmetsiz şekilde sağlayacak uygun yerinden oynamak!
İstisnalar haric hemen hemen heryerde çalışma ihtimali yüksek bir 2ci ok hazinesi dururken, hatta 5ci çıtadan 12ye kadar 8 çıta ve onlarca açı dururken, top zahmetsizce yeterli falsoyu fazla fazla alacakken neden oradayız????
Hemen sebebini söyleyelim: Çünkü noktaya değil bölgeye oynuyoruz. Hatta bu da değil. Bölgeye oynayan yüksek turlu power oyunculara haksızlık etmeyelim. Biz oraya biryerlere atıp strike bekliyoruz! (Acıdır ki top atan 10 kişiye sorun, 5i nereden çıkıp nereye attığını bilmez, 4ünün de söylediği ve attığı yer farklıdır. ) Oraya bir yere atmak için de ortalarda ferah bir yerde konuşlanmak gerekir tabiki. Çünkü topu sağa veya sola kaçırdığımızda kanala gitme ihtimali düşüktür. Bir numaranın sağından solundan bir yerlerden pinlere girme ihtimali yüksektir. Şans yaver giderse, gün bizim günümüzse skor çıkar. Ve tabi çoğunlukla sonuç hiç de iç açıcı değildir. Unutmayın 200 ortalamanın 200cü sırada yer aldığı bowling dünyasından bahsediyoruz. Burada bu tür bilinçsiz, antrenmansız ve yanlış strateji ile oynayıp 180-190 ortalamalarla idare edebiliyoruz (şimdilik). Ancak hasbel kader yurtdışına çıktığımızda, ya da üst düzey oyuncuları burada misafir ettiğimizde, takımı taklavatı çantaya koyup erkenden havlu atmak zorunda kalıyoruz.. Neden acaba!!!
Yağlamanın gerektirdiği gibi oynamak için noktaya oynayabilmeli, farklı stratejileri uygulayabilmek için tekniğimizi oyun içinde değiştirebilmeliyiz. Daha önceki yazılardan Önder hocanın verdiği Uluslararası İstanbul Open'dan alınan yağlama grafiklerini hatırlayın. Yabancı oyuncuların oynadığı ekipdeki yağlama bozulması ile sadece bizlerin oynadığı ekipdeki yağlama bozulmasını hatırlayın. Sizce aradaki skor farkının sebeplerinden biri de bu olabilir mi???
Küçük bir anektodla bitirelim yazıyı:
Geçenlerde antrenmandayız. 2 hat yanımda Emre kardeşim oynuyor. Sporcu gözü ile takip edenler bilir, Emre turnuvaları 4-5 topla takip eden, farklı açılardan oynayabilen, farklı tekniklerle atış yapabilen bilgili bir sporcudur. Ancak o da benim ve bir çoğumuzun olduğu gibi gibi stressiz, keyifli antrenman ortamında anormal yüksek atıp turnuvalarda 185-190la vaziyeti idare edenlerden (Yeterince çalışmadığımız açık değil mi). Antrenmanın bir yerinde baktım strikeları 5lemiş gülerek yanıma geliyor. "Abi" dedi, "5 strike yaptım, hepsi 1-3 cebinden, 5 farklı release, 5 farklı hız, 5 farklı nokta!"..
Yapılmak istenen neydi? Tek release, tek nokta, tek hız.. Hepimizin aynı durumda olduğunun bilincinde olarak birbirimize baktık ve acı acı gülümsedik.
Atış tekrarı yapabilmek istikrarı, uzun vadeli ve sürekli başarıyı getirir. Noktaya oynayamamak, bir öyle bir böyle atmak da bizler gibi saman alevi parlamalı, koyunun olmadığı yerde keçinin düştüğü Abdurrahman Çelebi konumuna sokar.
Bowlingle kalın,
Burak Natal
31/01/2004