Günümüz bowling oyuncusunun en büyük derdi bu sanırım. Herkes turu arttırabilmenin sihirli sırrını merak ediyor.
Bu konuda bir kac tane sır var. Fakat ben uzmanlık alanım doğrultusunda bunlardan sadece birisini size vereceğim. Bowling topunun başparmak deliğinin sıkılığı.
Bana top deldirenlerin en çok istediği iki şey var. Birincisi top uzun gitsin, çok sert kırılsın; bunu anlayabiliyorum. İkincisi başparmak deliği bol olsun; ki bunu hiç anlayamıyorum.
Neden bol istediklerini soruyorum. Genelde aldığım cevap belli bir oyun sayısından sonra parmaklarının şiştiği ve başparmağın delikten çıkmakta zorlandığı oluyor.
Peki diyelim ki; 4 oyundan sonra parmak şişiyor ve bol olan deliğe tam olarak uyum gösteriyor. Ya buraya kadar oynanan 3 oyun ne olacak ? Bol gelen bir başparmak deliğiyle 3 oyun çöpe atıldı bile...
Top deldiren oyunculara “tape” (teyp) kullanıp kullanmadıklarını sorduğumda son derece küçük bir kesim kullanıyor, %95 kullanmıyor. (Kullanmayanların büyük bir bölümü ise tape’in ne olduğunu bilmiyorlar.)
Daha ilginç olanı neden kullanmadıklarını sorduğumda en çok aldığım cevap “sevmiyorum” oluyor.
Sizlere iki adet kötü haberim var. Birincisi başparmak deliklerinin büyüklükleri sabit... Yani sizin başparmağınızın şişkinlik durumuna kendilerini otomatik olarak ayarlayamıyorlar :)
İkinci kötü haberim başparmağınızın şişkinliği değişken. Kilo alınca büyüyor, verince küçülüyor. O aralar sık oyun oynadıysanız büyüyor, bir süre elinize top almadıysanız, küçülüyor. Sıcak havalarda büyüyor, soğuk havalarda küçülüyor. Nemli iklimlerde (deniz kıyısı şehirlerde mesela) büyüyor, kuru iklimlerde küçülüyor. Günün erken saatlerinde büyük oluyor, ilerleyen saatlerde küçülüyor. Son zamanlardaki beslenmenize göre vücudunuz çok su tuttuysa (mesela fazla tuzlu yediyseniz) büyüyor, çok su kaybettiyseniz küçülüyor. Ve en önemlisi oyunlar sırasında da değişiyor. Kimi oyuncununki sürekli olarak şişiyor, kimisininki önce şişiyor, sonra geri iniyor. Vs vs vs.
Malesef başparmak deliğinin sıkılık ayarı oyuncu tarafından yapılmak zorunda ve bunun için “tape” denilen malzeme kullanılıyor.
Bu malzemeler çeşitli kalınlıklarda, çeşitli genişliklerde, çeşitli dokularda bulunuyor. Oyuncular tercih ettikleri delik sıkılıklarını ve delik içi sürtünmeleri bu malzemeleri kullanarak ayarlıyorlar.
Bu malzemeyi başparmağınızın iç ve dış yüzeylerinin deliğe temas ettiği bölgelere yukarıdan aşağıya doğru bir merdiven oluşturacak sekilde üstüste takıp-çıkartarak deliğin sıkılığını ayarlamak için kullanıyorsunuz.
Genel tercih olarak dokulu olan tape ler (genellikle beyazlar) ön tarafa, pürüzsüz olanlar (genellikle siyahlar) arka tarafta tercih ediliyor.
Hangi çeşit ve hangi dokunun tercih edileceği oyuncunun kendi kararı. Genellikle el derisi kuru ve kaygan ise dokulu tapeler, derisi nemli ve yapışkan olanlar pürüzsüz tape leri tercih edebilirler.
Peki ne kadar tape kullanacağız ? Cevap; ne kadar gerekiyorsa. Ben kendi adıma rutin bir idman programını takip ediyorsam, yani haftalık olarak belirli bir süre aralığında idman yapıyorsam, bu benim ortalama başparmak büyüklüğüme denk geliyor ve normal şartlarda ön tarafta 2-3 beyaz, arka tarafta 4-6 siyah tape kullanıyorum.
Lig oynarken 1 beyaz veya 2 siyah gibi tape I oyunlar sırasında çıkartıyorum.
Kimi oyuncular çok sık tape takıp çıkartıyor. El ve deri yapıları onu gerektiriyor.
Turnuvalarda yada şampiyonalarda oyun sayıları arttıkça ve blok aralıkları kısaldıkça başparmağımın inecek zamanı olmuyor ve turnuvanın sonuna geldiğimde bazen arkada sadece 1 tane siyah tape kalıyor.
Bu duruma iyi bir örnek Amerika Milli takım oyuncusun John Janawicz in aşağıda fotoğrafını görmekte olduğunuz başparmak deliği.
Başparmak deliğinde 21 adet tape ile seçmelere başlayan John Janawicz in topunda seçmelerin sonunda sadece 3 adet tape kalmış.
Dolayısıylabir oyuncu tüm oyunlarında aynı şekilde atabilmesi için aynı sıkılıktaki bir başparmak deliğine ihtiyaç duyar ve bunu da tape kullanarak sağlar.
Bu konuda en önemli nokta tape lerin temiz olmasıdır. Yani tape kullanıyor olmak yeterli değil. Bu tape lerin sürekli olarak aynı sürtünmeyi sağlayabilmesi için aynı dokuda kalması gerekir. Tape lerin kullandıkça elimizdeki ter, yağ ve pislikten dolayı dokularındaki gözenekler dolar ve sürtünmesi değişir. Bu nedenle oyun bloklarından önce en öndeki ve en arkadaki tapelerin değiştirilmesi gerekir.
Peki buraya kadar okudunuz ve hala “tur bunun neresinde ?” diye soruyorsunuz değil mi ?
(Buradaki oyuncunun doğru bir zamanlama ile topu doğru zamanda doğru yere getirdiğini varsayıyorum)
Tur başparmağın sıkılık ayarında yatıyor. Başparmak öyle bir sıkılık ayarında olmalı ki siz topu atmak için bir çaba harcamamalısınız; top sizin elinizden doğru zamanda kendiliğinden boşalıverecek sıkılıkta olmalı.
Burada yanlış anlaşılmasın, “delik bol olsun ki, top kendiliğinden çıkıversin” demek istemiyorum. Tam tersine, delik öyle bir sıkılık ayarında olmalı ki; oyuncu topu elinden çıkması gereken pozisyona, doğru zamanda , herhangi bir kas ve el kuvvetiyle sıkmadan getirebilsin.
Turun en önemli sırrı başparmağın delikten çok hızlı bir şekilde çıkmasıdır. Fakat başparmak deliği bol olduğu zaman topun elinizden fırlayıp gitmemesi için topu tutmanız gerekir ve bu tutma hareketi de eli sıkmak şeklinde olur.
Topu sıktığınız zaman tüm swing hareketinin bozulmasını bir kenara bıraksak bile; uygulamakta olduğunuz kuvvet nedeniyle başparmağınız ile başparmak deliği arasındaki sürtünme artacak ve sürtünme artacağı için parmak delikten daha yavaş çıkacak ve turunuz düşecektir.
İşte bu nedenle başparmak deliğinin oyuncu için uygun sıkılıkta olması, atış tekrarı ve yeterli tur için son derece önemlidir.
Bu sıkılığı sağlamanın yolu da tape kullanmaktır.
